Gelişinin, bir gidişi olduğunu bile bile seviyorum seni…
Bir başka güne uyandım bugün…Penceremin perdesini araladım usulca…İçimi sardı yokluğun…
Gözlerime doldu sana dair izler…Açtım pencereyi hızla…Ve saçlarımı savuran rüzgara anlattım seni…İçimi kasıp kavuran sessizliğe rağmen, senli cümleleri boğazıma dizdim birer birer…Ve yine yuttum sensizliği…
‘Gelecek’ dedim ‘gelecek’… O an seni, sensizliği ve yine seni yaşadım…Düşündüm saatlerce…Saklandım yüreğimin kıyısına…Ağladım sessizce… Sana ayırdım bugünü… İlgi bekleyen bir çocuk gibi sığındım gözyaşlarımın her bir damlasına…Kandırdım kendimi, hayallerime aldanırcasına…
Ve yine sevdim seni kendi içimde…
Gün bitti, sen bitmedin…Uyumak istemiyorum artık…Her gün bitimi, seni kaybediyorum kendimde…Yok oluyorsun ansızın…Kendimi anlamsız hissediyorum o an… Ve yine sabah oluyor…Yeni baştan yaşıyorum her şeyi…
Her gün sensizliğe başlamak beni bu denli çaresiz kılan…
Varlığına seni sığdıramıyorken, yokluğuna seni sığdırmak bana dokunan!
Bir gidişe adını yüklemek canımı acıtıyor…
Sen bir kere gidiyorsun ben her gün bitiyorum…
Yüreğimden uzaklara attığın her adımsa, kalbimin feryadı…
Şimdi kapasam gözlerimi...Uyusam...Gözlerimi açtığımda, seni bulsam yanımda...Hiç gitmesen...
Anlasana !
Gelişinle hayat bulan gözlerime, gidişini izlemeyi yakıştıramıyorum...